Sütaş hangi ülkenin malıdır ?

Zaman

New member
Sütaş Hangi Ülkenin Malıdır? Farklı Yaklaşımlar ve Tartışmalı Noktalar

Selam forum ahalisi,

Biliyorsunuz burada hepimiz farklı konulara farklı açılardan bakmayı seven bir topluluğuz. Ben de uzun zamandır kafamı kurcalayan, ama etrafımdaki insanlardan her duyduğumda farklı bir cevap aldığım bir meseleyi buraya taşımak istedim: Sütaş hangi ülkenin malıdır?

Kimimiz için çok basit bir soru gibi görünebilir: “Tabii ki Türkiye’nin markası.” Ama işin içine biraz tarih, sermaye yapısı, uluslararası ticaret, tüketici algısı ve kültürel sahiplenme girince konu bir anda dallanıp budaklanıyor. Dahası, bu konuda erkeklerin ve kadınların bakış açılarında farklar gözlemledim. Erkekler daha çok resmi kayıtlar, ekonomik veriler, sahiplik yapısı gibi ölçülebilir şeylere odaklanırken; kadınlar ise markanın toplumsal etkisi, aile kültürü, tüketim alışkanlıklarındaki yeri gibi konulara yoğunlaşıyor.

Bu yazıda iki yaklaşımı karşılaştırarak, Sütaş’ın “hangi ülkenin malı” olduğu sorusuna farklı perspektiflerden bakacağız.

---

1. Erkeklerin Objektif ve Veri Odaklı Yaklaşımı

Erkek forumdaşların çoğundan duyduğum ilk cümle şu oluyor: “Bakalım şirketin ticaret siciline.”

Gerçekten de bu bakış açısı tamamen resmi kayıtlar ve rakamlar üzerinden ilerliyor:

- Sütaş 1975 yılında Sadık Yılmaz tarafından Bursa’nın Karacabey ilçesinde kuruldu.

- Şirketin merkezi hâlen Türkiye’de bulunuyor ve marka %100 yerli sermayeye sahip.

- Uluslararası yatırımcı girişi yok, yabancı bir ortaklık söz konusu değil.

- Üretim tesisleri Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde (Bursa, Aksaray, Bingöl ve Karacabey) faaliyet gösteriyor.

- Türkiye dışına ihracat yapıyor ama marka hakları ve ana hissedarlık yapısı tamamen Türkiye’de.

Bu yaklaşımı savunanlar için mesele net: “Sütaş Türk markasıdır.”

Hatta bazıları konuyu başka markalarla karşılaştırarak açıklıyor: Mesela Eti, Vestel veya Koton gibi yine yerli sermayeye sahip ve üretim tesisleri Türkiye’de olan markaları örnek gösteriyorlar.

Ama erkek forumdaşların bu “resmiyet odaklı” yaklaşımında dikkatimi çeken bir şey var: Onlar için markanın tüketici zihnindeki “aidiyet” algısı değil, hukuki ve mali belgeler asıl belirleyici.

---

2. Kadınların Duygusal ve Toplumsal Etkiler Odaklı Yaklaşımı

Kadın forumdaşlarla konuştuğumda ise konuya çok farklı bir açıdan yaklaşıyorlar. Onlar için “Sütaş hangi ülkenin malı?” sorusuna cevap verirken şirketin sicili kadar, markanın toplumdaki yeri, kültürel bağları ve aile içindeki rolü önemli oluyor.

- Çocukluk anıları: Sütaş’ın reklamları, yoğurt kapaklarının mutfakta tekrar kullanılması, kahvaltı sofralarındaki peynirler… Birçok kişi için markanın “Türklüğü” bu hatıralarla pekişiyor.

- Reklam dili ve imaj: Sütaş, reklamlarında hep Anadolu’nun doğallığı, aile sıcaklığı ve yerli üretim vurgusunu işliyor. Bu da tüketici zihninde “bizim markamız” algısını güçlendiriyor.

- Toplumsal bağ: Yerli çiftçilerden süt alması, kırsal kalkınmaya destek vermesi ve üretimde Türk işçilerini çalıştırması kadınlar için “yerli” tanımını sadece hukuki değil, duygusal olarak da kesinleştiriyor.

Bu yaklaşımı savunan kadın forumdaşlar için, markanın hangi ülkeye ait olduğu sorusu sadece “kimin sermayesi var” değil, “toplumda nasıl bir iz bırakıyor” sorusuyla birlikte anlam kazanıyor.

---

3. Ortak Noktalar ve Farklılıkların Dengesi

İki bakış açısı arasında bir kesişim alanı da var:

- Hem erkekler hem kadınlar Sütaş’ın üretim ve yönetim merkezinin Türkiye’de olduğunu kabul ediyor.

- Fark, “yerlilik” tanımında ortaya çıkıyor. Erkekler yerliği hukuki-mali belgelerle; kadınlar ise toplumsal ve duygusal bağlarla ölçüyor.

Bu durum aslında markalarla kurduğumuz ilişkinin sadece ekonomik değil, psikolojik ve sosyolojik bir boyutu olduğunu da gösteriyor. Bir markayı “bizim” hissetmemiz her zaman resmi belgelerle sınırlı kalmıyor.

---

4. Tartışmayı Derinleştirecek Sorular

Konuyu daha da ilginç hale getirmek için size birkaç soru bırakıyorum:

1. Bir markanın “hangi ülkenin malı” olduğuna karar verirken önceliğiniz sermaye yapısı mı yoksa kültürel bağlar mı?

2. Yarın Sütaş’ın büyük bir kısmı yabancı bir şirkete satılsa ama üretim hâlâ Türkiye’de yapılsa, markayı hâlâ “Türk” olarak görür müydünüz?

3. Tüketici olarak tercihlerinizde “yerli malı” olması ne kadar belirleyici?

4. Sizce bir markanın “bizim” olması için resmi belgeler mi yoksa çocukluktan beri süren bir aidiyet hissi mi daha güçlü?

---

Son Söz

Sütaş meselesi aslında sadece bir markanın sahipliğini konuşmak değil; tüketici olarak bizlerin markalarla kurduğu ilişkiyi, aidiyet hissini ve yerli malı algısını sorgulamak.

Erkek forumdaşlar daha çok veriler, belgeler ve sahiplik yapısına bakarken; kadın forumdaşlar toplumsal bağ, reklam dili ve kültürel hatıralara odaklanıyor. Her iki bakış açısı da tek başına eksik kalabilir; belki de en doğru cevap, bu iki yaklaşımı harmanlamakta.

Şimdi söz sizde: Sütaş sizin için hangi ülkenin malı? Ve daha önemlisi… bunu nasıl ölçüyorsunuz?
 
Üst