Beykozlu
New member
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, Hürriyet’teki köşesinde, “Şeker ve beyaz unun kansere yakalanmayı kolaylaştırdığı yanlışsız mu?” sorusunu irdeledi.
“Çoğu uzmanın ‘Kanser şekerle beslenir’ cümlesiyle özetlenebilecek bir kanaatleri var. Bu kanaat bana bakılırsa de haksız sayılmaz. Şeker ve beyaz un tüketimi arttıkça kanser hadiselerinin da arttığı fikri bence de haklı ve doğrudur” diyen Müftüoğlu, şunları kaydetti:
“Muhtemel niye de şudur: Kanser ve beyaz un tüketimi arttıkça kan şekeri dalgalanmaları -zıplamaları- belirginleşiyor, sonuçta de pankreastan vücuda çok ölçüde insülin pompalanıyor. Sonuçta da neredeyse tüm hücre ve dokularımız bir çeşit ‘İNSÜLİN BANYOSU’ yapmak zorunda kalıyor. halbuki insülin banyosunun bedene/hücrelerimize olumsuz bir fazlaca tesiri var. Bunlardan biri de ‘insülin gibisi büyüme faktörü’ ismi verilen ‘İGF-1’in kanda artmasıdır. İGF-1’in temel nazaranvi ise hücreleri büyüme ve çoğaltmaya teşvik etmektir. Özetle şeker ve un tüketimi arttıkça insülin ve İGF-1 üretimi de artıyor. İGF-1 arttıkça hücreler büyümeye ve çoğalmaya zorlanıyor. Sonuçta, beklenen bir kanser tehdidi devreye girebiliyor. Bilelim ki araştırmalar da bu kıymetli bilgiyi doğruluyor. İGF-1 düzeyleri yüksek olan bayanlarda göğüs kanserine, erkeklerde prostat kanserine yakalanma mümkünlüğü artabiliyor.”
Müftüoğlu, okurlarına, “Aksi ispatlanana kadar kanserden korunmak için de şeker ve beyaz undan uzak durun” diye seslendi.
Yazının tamamını okumak için .
“Çoğu uzmanın ‘Kanser şekerle beslenir’ cümlesiyle özetlenebilecek bir kanaatleri var. Bu kanaat bana bakılırsa de haksız sayılmaz. Şeker ve beyaz un tüketimi arttıkça kanser hadiselerinin da arttığı fikri bence de haklı ve doğrudur” diyen Müftüoğlu, şunları kaydetti:
“Muhtemel niye de şudur: Kanser ve beyaz un tüketimi arttıkça kan şekeri dalgalanmaları -zıplamaları- belirginleşiyor, sonuçta de pankreastan vücuda çok ölçüde insülin pompalanıyor. Sonuçta da neredeyse tüm hücre ve dokularımız bir çeşit ‘İNSÜLİN BANYOSU’ yapmak zorunda kalıyor. halbuki insülin banyosunun bedene/hücrelerimize olumsuz bir fazlaca tesiri var. Bunlardan biri de ‘insülin gibisi büyüme faktörü’ ismi verilen ‘İGF-1’in kanda artmasıdır. İGF-1’in temel nazaranvi ise hücreleri büyüme ve çoğaltmaya teşvik etmektir. Özetle şeker ve un tüketimi arttıkça insülin ve İGF-1 üretimi de artıyor. İGF-1 arttıkça hücreler büyümeye ve çoğalmaya zorlanıyor. Sonuçta, beklenen bir kanser tehdidi devreye girebiliyor. Bilelim ki araştırmalar da bu kıymetli bilgiyi doğruluyor. İGF-1 düzeyleri yüksek olan bayanlarda göğüs kanserine, erkeklerde prostat kanserine yakalanma mümkünlüğü artabiliyor.”
Müftüoğlu, okurlarına, “Aksi ispatlanana kadar kanserden korunmak için de şeker ve beyaz undan uzak durun” diye seslendi.
Yazının tamamını okumak için .