Zaman
New member
Peygamberimiz Hangi Taşı Takardı? (Ve Biz Neden Hâlâ Doğru Taşı Bulamadık?)
Selam forumdaşlar,
Bugün size öyle bir mevzudan bahsedeceğim ki, ne ekonomiyle ilgisi var ne siyasetle ama hepimizin cebinde bir taş bırakacak: “Peygamberimiz hangi taşı takardı?”
Birçoğumuz bu soruyu bir ara Google’a yazmışızdır. Çünkü insanoğlu meraklıdır; bir yandan “Acaba ben de o taşı takarsam iç huzuru bulur muyum?” diye düşünür, bir yandan “Ama yüzük parmağımda pek durmuyor, işaret parmağı mı daha sünnettir?” tartışmasına girer. İşte ben de o ikilemin tam ortasındayım.
---
Konu Taş Olunca Erkekler ve Kadınlar Sahneye Çıkar
Bakın, taş deyince erkeklerin yaklaşımı hemen çözüm odaklı olur.
Mesela bizim mahalledeki Hüseyin abi:
— Kardeşim akik taşı tak, negatif enerjiyi emer, der.
Sanki bütün borçlarım, stresim ve kaynımın bitmeyen düğün planları akik taşını görünce “Aa pardon” deyip kaçacak.
Kadınlar ise olaya çok daha empatik yaklaşır:
— Ay akik mi takıyorsun, ne güzel, sana çok yakışmış!
Ama içten içe şunu düşünür: “Acaba nazara mı geldi bu çocuk, geçen gün story’de biraz fazla mutlu görünüyordu.”
Erkek stratejiktir: “Bu taş hem şık dursun hem koruma yapsın.”
Kadın ilişkisel yaklaşır: “Bu taş bana onu hatırlatıyor, rengini o seçmişti.”
Yani erkek taşı taş olarak görür, kadın taşı duygu olarak taşır.
---
Taş Koleksiyonu: Hz. Ali Edition
Peygamberimiz’in akik taşı taktığı bilinir, ama Hz. Ali’nin taş koleksiyonu da dillere destandır. Akik, yeşim, zümrüt… Adeta o dönemin “aksesuar fenomeni.”
Forumdaşlardan biri sorabilir:
— Abi o zamanlar Instagram mı vardı, kim görecek taşı?
Cevap basit: “Niye herkes görsün ki? Gören gönül yetiyor.”
Ama günümüzde işler değişti. Şimdi biri akik taşı taksa, hemen story atıyor:
“Yeni yüzüğümle pozitif enerji yüklendim.”
Altına da #spirituallife #sünneteuy #enerjideğişimi etiketleri.
Bir bakıyorsun, altına gelen yorumlarda kadınlar “Ayy çok güzelmiş” derken, erkekler “Nereden aldın, fiyat performans nasıl?” diye soruyor.
İşte strateji ve empati farkı tam burada.
---
Bir Akik Taşının Dramı
Bir akik taşı düşünün…
Yüzyıllar boyu kutsal ellerde taşınmış, anlamla dolu.
Sonra geliyor 2025 yılı…
Aynı akik taşı, bir e-ticaret sitesinde “İndirimde! Alana ikinci bedava!” etiketiyle satılıyor.
Taş bile kendi kendine düşünüyordur:
“Ben zamanında Peygamberimizin parmağındaydım, şimdi kargo poşetinde sallanıyorum.”
Ama taşın suçu yok. İnsanlık olarak anlamı ucuzlattık.
Eskiden taşlar koruyucuymuş, şimdi “aksesuar” olduklarını kabullenmeye çalışıyorlar.
---
Erkekler ve Taş Seçiminde Stratejik Planlama
Bir erkek taş alacaksa önce araştırır:
“Hangisi daha koruyucu, hangi parmakta takılır, enerji frekansı nedir, yan etkisi olur mu?”
Sonra bir Excel tablosu açar: akik, yeşim, obsidyen, kehribar…
Renk, fiyat, etkisi — hepsi sütun sütun yazılır.
En sonunda taş alırken bile “yatırım getirisi” düşünülür.
— Abi şu taş değerleniyor diyorlar, bence şimdiden stok yapalım.
Kadınsa gidip sadece şunu söyler:
— Bu taş bana iyi hissettirdi, alıyorum.
Ve gerçekten de iyi hisseder. Çünkü kadının kalbi, erkeğin Excel’i kadar güçlü bir analiz aracıdır.
---
Kadınların Taşla Kurduğu Duygusal Bağ
Kadınlar taşı takar, sonra ona isim verir.
— Bu akik bana huzur veriyor, adı artık “Ali.”
Bir hafta sonra biri canını sıkarsa:
— Ali bugün hiç çalışmadı, enerjim çöktü.
Erkek bunu duyunca hemen öneriyle gelir:
— O zaman taşı ılık suda beklet, enerjisini sıfırla.
Kadınsa gözlerini devrir:
— Sanki modem mi bu, “resetle.”
Erkek için taş, sistematik bir araçtır.
Kadın için taş, duygusal bir dosttur.
İkisi de haklıdır. Biri onu anlamaya çalışır, diğeri hissetmeye.
---
Taş Gibi Aşklar
Forumdaşlar,
Bir gün sevgilimle tartıştık. O bana “Senin enerjin çok sert!” dedi.
Dedim ki:
— Ne yapayım, ben obsidyen erkeğiyim. Korumacı ama keskin.
O da gülümsedi:
— Ben pembe kuvars kadınıyım, yumuşak ama inatçıyım.
O anda fark ettim ki, ilişkilerde de herkes bir taş gibidir.
Kimimiz korur, kimimiz ısıtır, kimimiz parlatır.
Ama hiçbirimiz birbirimizi tam anlamıyla şekillendiremeyiz.
Çünkü taş gibi insanlar, ancak anlayışla yontulur.
---
Forumdaşlara Soruyorum
Peygamberimiz akik taşını takardı, çünkü o taş tevazunun, huzurun ve sabrın sembolüydü.
Peki biz bugün hangi taşı taşıyoruz?
Sabır taşını mı, dert taşını mı, yoksa zamansız bir “kredi kartı borcu” taşını mı?
Belki de asıl mesele, taşı parmağımıza değil, kalbimize takmakta.
Çünkü taşın enerjisi, onu nasıl taşıdığımızda saklı.
---
Son Söz
Bir akik taşı sadece bir yüzük değildir; bir hatırlatmadır:
“Basit yaşa, derin hisset.”
Ama biz modern çağın insanları, akik taşını bile Wi-Fi sinyali güçlendirir mi diye araştırıyoruz.
Kısacası, taşın enerjisinden çok, bizdeki enerjiyi düzeltmemiz gerek.
Forumdaşlar, siz hangi taşı takıyorsunuz?
Yorumlarda taşınızı değil, hikâyenizi paylaşın.
Çünkü her taşın bir hikâyesi vardır — ve bazen en güzel taş, sizin kalbinizde saklı olandır.
Selam forumdaşlar,
Bugün size öyle bir mevzudan bahsedeceğim ki, ne ekonomiyle ilgisi var ne siyasetle ama hepimizin cebinde bir taş bırakacak: “Peygamberimiz hangi taşı takardı?”
Birçoğumuz bu soruyu bir ara Google’a yazmışızdır. Çünkü insanoğlu meraklıdır; bir yandan “Acaba ben de o taşı takarsam iç huzuru bulur muyum?” diye düşünür, bir yandan “Ama yüzük parmağımda pek durmuyor, işaret parmağı mı daha sünnettir?” tartışmasına girer. İşte ben de o ikilemin tam ortasındayım.
---
Konu Taş Olunca Erkekler ve Kadınlar Sahneye Çıkar
Bakın, taş deyince erkeklerin yaklaşımı hemen çözüm odaklı olur.
Mesela bizim mahalledeki Hüseyin abi:
— Kardeşim akik taşı tak, negatif enerjiyi emer, der.
Sanki bütün borçlarım, stresim ve kaynımın bitmeyen düğün planları akik taşını görünce “Aa pardon” deyip kaçacak.
Kadınlar ise olaya çok daha empatik yaklaşır:
— Ay akik mi takıyorsun, ne güzel, sana çok yakışmış!
Ama içten içe şunu düşünür: “Acaba nazara mı geldi bu çocuk, geçen gün story’de biraz fazla mutlu görünüyordu.”
Erkek stratejiktir: “Bu taş hem şık dursun hem koruma yapsın.”
Kadın ilişkisel yaklaşır: “Bu taş bana onu hatırlatıyor, rengini o seçmişti.”
Yani erkek taşı taş olarak görür, kadın taşı duygu olarak taşır.
---
Taş Koleksiyonu: Hz. Ali Edition
Peygamberimiz’in akik taşı taktığı bilinir, ama Hz. Ali’nin taş koleksiyonu da dillere destandır. Akik, yeşim, zümrüt… Adeta o dönemin “aksesuar fenomeni.”
Forumdaşlardan biri sorabilir:
— Abi o zamanlar Instagram mı vardı, kim görecek taşı?
Cevap basit: “Niye herkes görsün ki? Gören gönül yetiyor.”
Ama günümüzde işler değişti. Şimdi biri akik taşı taksa, hemen story atıyor:
“Yeni yüzüğümle pozitif enerji yüklendim.”
Altına da #spirituallife #sünneteuy #enerjideğişimi etiketleri.
Bir bakıyorsun, altına gelen yorumlarda kadınlar “Ayy çok güzelmiş” derken, erkekler “Nereden aldın, fiyat performans nasıl?” diye soruyor.
İşte strateji ve empati farkı tam burada.
---
Bir Akik Taşının Dramı
Bir akik taşı düşünün…
Yüzyıllar boyu kutsal ellerde taşınmış, anlamla dolu.
Sonra geliyor 2025 yılı…
Aynı akik taşı, bir e-ticaret sitesinde “İndirimde! Alana ikinci bedava!” etiketiyle satılıyor.
Taş bile kendi kendine düşünüyordur:
“Ben zamanında Peygamberimizin parmağındaydım, şimdi kargo poşetinde sallanıyorum.”
Ama taşın suçu yok. İnsanlık olarak anlamı ucuzlattık.
Eskiden taşlar koruyucuymuş, şimdi “aksesuar” olduklarını kabullenmeye çalışıyorlar.
---
Erkekler ve Taş Seçiminde Stratejik Planlama
Bir erkek taş alacaksa önce araştırır:
“Hangisi daha koruyucu, hangi parmakta takılır, enerji frekansı nedir, yan etkisi olur mu?”
Sonra bir Excel tablosu açar: akik, yeşim, obsidyen, kehribar…
Renk, fiyat, etkisi — hepsi sütun sütun yazılır.
En sonunda taş alırken bile “yatırım getirisi” düşünülür.
— Abi şu taş değerleniyor diyorlar, bence şimdiden stok yapalım.
Kadınsa gidip sadece şunu söyler:
— Bu taş bana iyi hissettirdi, alıyorum.
Ve gerçekten de iyi hisseder. Çünkü kadının kalbi, erkeğin Excel’i kadar güçlü bir analiz aracıdır.
---
Kadınların Taşla Kurduğu Duygusal Bağ
Kadınlar taşı takar, sonra ona isim verir.
— Bu akik bana huzur veriyor, adı artık “Ali.”
Bir hafta sonra biri canını sıkarsa:
— Ali bugün hiç çalışmadı, enerjim çöktü.
Erkek bunu duyunca hemen öneriyle gelir:
— O zaman taşı ılık suda beklet, enerjisini sıfırla.
Kadınsa gözlerini devrir:
— Sanki modem mi bu, “resetle.”
Erkek için taş, sistematik bir araçtır.
Kadın için taş, duygusal bir dosttur.
İkisi de haklıdır. Biri onu anlamaya çalışır, diğeri hissetmeye.
---
Taş Gibi Aşklar
Forumdaşlar,
Bir gün sevgilimle tartıştık. O bana “Senin enerjin çok sert!” dedi.
Dedim ki:
— Ne yapayım, ben obsidyen erkeğiyim. Korumacı ama keskin.
O da gülümsedi:
— Ben pembe kuvars kadınıyım, yumuşak ama inatçıyım.
O anda fark ettim ki, ilişkilerde de herkes bir taş gibidir.
Kimimiz korur, kimimiz ısıtır, kimimiz parlatır.
Ama hiçbirimiz birbirimizi tam anlamıyla şekillendiremeyiz.
Çünkü taş gibi insanlar, ancak anlayışla yontulur.
---
Forumdaşlara Soruyorum
Peygamberimiz akik taşını takardı, çünkü o taş tevazunun, huzurun ve sabrın sembolüydü.
Peki biz bugün hangi taşı taşıyoruz?
Sabır taşını mı, dert taşını mı, yoksa zamansız bir “kredi kartı borcu” taşını mı?
Belki de asıl mesele, taşı parmağımıza değil, kalbimize takmakta.
Çünkü taşın enerjisi, onu nasıl taşıdığımızda saklı.
---
Son Söz
Bir akik taşı sadece bir yüzük değildir; bir hatırlatmadır:
“Basit yaşa, derin hisset.”
Ama biz modern çağın insanları, akik taşını bile Wi-Fi sinyali güçlendirir mi diye araştırıyoruz.
Kısacası, taşın enerjisinden çok, bizdeki enerjiyi düzeltmemiz gerek.
Forumdaşlar, siz hangi taşı takıyorsunuz?
Yorumlarda taşınızı değil, hikâyenizi paylaşın.
Çünkü her taşın bir hikâyesi vardır — ve bazen en güzel taş, sizin kalbinizde saklı olandır.