MESAFELERİ KAPATALIM

Adanali

Active member
Mesafeleri kapatalım biraz. Uzunca bir aradan sonra tekrar merhaba. Neredeyse bir aydır başına geçemiyordum bilgisayarımın. Şehir değişikliği, iş değişikliği derken bir bakmışım ki zaman geçmiş, ben geçmişim.

NERDE KALMIŞTIK, NEREDE BIRAKMIŞTIK?
Neler bitti, neler oldu, neler geldi, kimler gitti? Bir ay. Çokça uzun bir süre olmasa da bir sürü başlangıçla, bir sürü değişimle, hayatımda bazı taşları yerinden oynatabilmesiyle iyi bir sarsıntı yaşattı diyebilirim.

İzmir’in rahatlığı, Çanakkale’nin sakinliği. İzmir’in coşkunluğu, Çanakkale’nin sessizliği. Ah ne çok şeyi özleyeceğim. Nelerden vazgeçtim? Ben, uzunca bir süre afallama modundan çıkamayacağım sanırım. Havasına, suyuna, 3 yıl içinde ne çok bağlanmışım beni bu kadar yoran şehre. Nasıl da benimsemişim, içine girmişim, her yerini karış karış bellemişim. Burnumda tütüyorsun İzmir. Kalbi Ege’de kalmış dizinin tekinde, benim de bir yanım Ege’de kaldı, bir parçam eksilmiş gibi. İstanbul’a gittiğimde bile bu kadar özlememiştim, bu kadar yabancı hissetmemiştim kendimi. Halbuki geldiğim gibi halk içine karıştım. Esnafla içli dışlı olmak mecburiyetinde kaldım. Daha eve ısınamadan, iş yerinden soğudum.

Mecralar farklı olsa da içler aynı, bunun fazlasıyla bilincindeyim ya, bazen ifade eksikliğini hiç olmayacak zamanlarda yaşıyorum. Boş bulunduğum anların tekinde kendimi burada buldum desem abartmış olur muyum, bilemeyeceğim.

SÜSLER DEĞİŞİYOR, İÇERDEKİ KEKİN MALZEMELERİ HEP AYNI.
Kiminde üstüne çikolata sos dökülüyor, kiminde çilek parçaları, kiminde hindistan cevizi, kiminde fındık, kiminde ise nane yaprakları. Her biri birbirinden lezzetli, oysa kek belki de bir haftalık. Çöpe gitmesin diye, anlaşılmasın diye en göz alıcı şeylerle kaplanmış üstü. Kim bilir? Kim bilebilir?

Çok mu saptık? Evet, yine uzaklaştık. Tam da mesafeleri kapatalım derken, olmadı biraz.:)
 
Üst